2025 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Teklifi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına Bütçe görüşmeleri hakkında

Teşekkürler Sayın başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İçişleri Bakanlığımızın 2025 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Teklifi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz aldım, sizleri ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikle, geçen yıl bizzat bu kürsüde Hakk'a yürüyen Hasan Bitmez Vekilimizi rahmetle, minnetle anıyorum; ruhu şad, mekânı cennet olsun diyorum. Ülkemizde son yıllarda hemen hemen her alanda şiddetin boyutu artmış, iş yeri baskınları, silahlı saldırılar, kurşunlama ve cinayet olayları sokakları tehlikeli ve güvensiz hâle getirmiştir. Sokak ortasında güpegündüz iki grup arasında yaşanan silahlı çatışmalarda hiç suçu ve günahı olmayan masum insanlar hayatını kaybetmektedir. Ortalıkta cirit atan mafya ve organize suç örgütleri, kaçak göçmenler ve sığınmacılar nedeniyle iyice güvensiz hâle gelen sokaklarda yaşanan şiddet ve cinayet olayları toplumda hemen her kesimi rahatsız etmektedir. Aileler kendinden, eşinden ve çocuklarından yarını bırakın, bugün dahi endişe etmektedir. Yaşanan tüm bu asayiş olayları ülkemizin yurt dışındaki itibarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Bakınız, uluslararası raporlara göre Türkiye, 2024 yılında güvenlik kategorisinde orta riskli ülkeler arasında yer almıştır. Bu kategoride bizimle birlikte İran, Suudi Arabistan, Mısır ve Hindistan'ın yanı sıra Cezayir, Tunus ve Nijer ile Brezilya, Kolombiya ve Ekvador gibi ülkeler bulunmaktadır. Küresel Organize Suçlar Endeksi raporuna göre Türkiye Avrupa'da organize suçun en yüksek olduğu ülke durumundadır. Türkiye bu tabloyu kesinlikle hak etmemektedir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'deki kaçak göçmen ve sığınmacı sayısı dünyadaki birçok ülkenin nüfusunu aşmıştır. Göçmenlerin kesin sayısını şu anda devlet dahi bilmemektedir. Sayın Cumhurbaşkanı en son yaptığı açıklamada "4,5 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptık." şeklinde açıklama yaparken Göç İdaresi Başkanlığının kayıtlarında bu rakam 2 milyon 935 bin 742 olarak yer almaktadır. Biz bu rakamlardan hangisine inanacak, hangisine itibar edeceğiz? Değerli milletvekilleri, polis hiç uyku uyumuyor, çoğu zaman evine bile gidemiyor, gece gündüz demeden çalışıyor, yine de artan asayiş olaylarına yetişemiyor. Yeri gelmişken, burada şu önemli konuyu da dikkatinize sunmak istiyorum: Bu iktidar ne yazık ki jandarma ve polis teşkilatımızı iyice siyasallaştırmıştır. Jandarma, hırsız ve soysuzların peşine düşmesi gerekirken maden ve taş ocağı gibi yatırımlara karşı ağacını, ormanını ve topraklarını koruyan köylüleri yerlerde sürüyerek, onlara acımasız bir şekilde davranarak, sokaklarda hak arama mücadelesi veren işçilere, memurlara, emeklilere ve hatta kadınlara karşı orantısız güç kullanabilmektedir. Bu tavır, demokratik bir ülke için kabul edilebilir bir durum değildir. Bu tür bir uygulama güvenlik güçlerimizin halk nazarındaki itibarını da sarsmaktadır. Bu görevleri ve emirleri jandarma ve polislerimize verenler akıllarını başlarına devşirmeli, bir kez daha düşünmelidir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Emniyet teşkilatımız ülkemizde güven ve huzur ortamını temin etmek amacıyla çok zor şartlarda ve fedakârca görev yapmaktadır. Her meslek grubunda olduğu gibi Emniyet teşkilatımız bünyesinde görev yapan polislerimizin, çarşı ve mahalle bekçilerimizin ve sivil personelin önemli sorunları bulunmaktadır. Öncelikle, polislerimizin askerlik borçlanması konusunda yaşadıkları sorunlar mutlaka giderilmelidir. B grubu amirlerin bir kısmı lisans mezunu olmalarına rağmen, A grubu amir statüsüne bir türlü yükselememiş ve bazı özlük haklarından mahrum bırakılmıştır. Bunun dışında, Emniyet mensuplarımız fazla çalışma saatlerinden yakınmaktadır. Başta seçim, miting ve maç gibi toplumsal olaylarda sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar, çoğu zaman da en az on iki saat mesai yapmaktadır. Şark görevleri polislerimizin aile birlikteliklerine büyük zararlar vermektedir. İkinci şark görevi mağduriyet yaratmakta ve mutlaka kaldırılmalıdır. Polislerimizle birlikte çarşı ve mahalle bekçilerimizin de çalışma saatleri yeniden düzenlenmeli, belirlenen saatin üzerine çıkılması durumunda ek ödeme, fazla mesai gibi ödemeler mutlaka yapılmalıdır. Aynı işi yapmalarına rağmen, aynı risk ve sorumluluğu taşımalarına rağmen sivil memurlar terör tazminatı ve yıpranma hakkından mahrum durumdadır. Ayrımcılıktan vazgeçilerek Emniyet teşkilatı bünyesinde görev yapan genel idare hizmetleri sınıfı personelinin tamamına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca, Emniyet teşkilatında 55 olan emeklilik yaş sınırı, personelin talebine bağlı olarak üç veya beş yıl uzatılmalıdır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriyeli sığınmacılar sorununa mutlaka bir çözüm bulunmalıdır. Bakınız, sadece son on yılda Türkiye'de mülteciler arasında doğan bebek sayısı 1 milyonu aşmıştır. Hacettepe Üniversitesi verilerine göre Türk vatandaşlarımızın doğum oranı 1,6 iken, ülkemizde yaşayan Suriyeli sığınmacıların, 13 yaşında başlayan evlilikler nedeniyle, doğum oranı 5,3'e yükselmiştir. On yıl içinde yalnızca Suriye uyruklu sığınmacıların sayısı Afganistan'dan, Pakistan'dan, Irak'tan, İran'dan ve Afrika'dan gelen kaçaklarla birlikte belki de 20 milyonu aşacaktır. Böylece Türk millî kimliği ve Türkiye Cumhuriyeti büyük bir tehlike ve beka sorunuyla karşı karşıya kalacaktır. Değerli milletvekilleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde 1934 yılında çıkarılan İskân Kanunu'na göre bir belde, bölge, ilçe ve mahalledeki yabancı varlığının yüzde 10'u geçmemesi gerekiyor. AKP, bu düzenlemeyi 2006 yılında sanki bugünleri önceden görerek yürürlükten kaldırmıştır. Bu madde yürürlükten kaldırılmamış olsaydı bugün İstanbul, Kilis, Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana ve Mersin'de bu kadar Suriyeli sığınmacı olmayacaktı. Türk vatandaşlığının parayla ya da yarım dönüm tarlaya satılması sonucu ne yazık ki Türkiye uluslararası suç örgütlerinin mekânı hâline gelmiştir. Bu dönemde bir ara 250 bin dolarlık konut karşılığına kadar düşen vatandaşlık muhalefetten gelen tepkiler üzerine 400 bin dolara çıkarılmıştır. Yeryüzünde Türkiye kadar kolay vatandaşlık alınan bir başka ülke de yoktur. Rakamlar gizlendiği için tam olarak kaç kişiye vatandaşlık verildiğini bizler de bilmiyoruz ama TÜİK verilerine göre, sadece 2022 yılında yabancılara 67 bin konut satılmış, o konutlarda kalabalık aileler birlikte yaşamaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriye'de altmış bir yıllık Esad rejimi artık düşmüştür. Esad rejiminden kaçan Suriyeli sığınmacıların yoğun olarak geldiği bölgeler rejim güçlerinden temizlenmiştir. Böylece Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de bulunmalarına yol açan şartlar fiilen ortadan kalkmış, Türkiye'deki varlık sebepleri ve misafirlikleri sona ermiş; Esad gitmiş, misafirlik bitmiştir. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden Suriyeli sığınmacılar ülkelerine geri gönderilmelidir. İYİ Parti olarak bizim önerimiz, 2025 yılının ilk altı aylık döneminde gönüllü geri dönüşler teşvik edilmeli, 1 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla Geçici Koruma Yönetmeliği'nin Hükûmete verdiği yetkiyle Suriyeli sığınmacılara sağlanan geçici koruma statüsü iptal edilmelidir. Sığınmacılara bundan böyle hiçbir şart altında vatandaşlık verilmemeli, Suriyelilere verilen 238 bin vatandaşlık iptal edilmeli, birlikte tüm sığınmacılara tanınmış ayrıcalıklar ortadan kaldırılmalıdır. Bu kapsamda Avrupa Birliğiyle para karşılığında yapılmış geri kabul anlaşması da derhâl sona erdirilmelidir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; belediyeler üzerindeki spekülasyonlar da devam etmektedir. Daha önce ülkemizde 3.230 belediye vardı. Büyükşehir Yasası'ndan sonra belediye sayısı 1.405'e düştü ancak hâlâ belediyelerin hangi yönden, hangi bakanlığa bağı olduklarını anlamakta güçlük çekiyoruz. TOKİ dâhil her bakanlık imar konusunda inisiyatif kullanabilmekte, belediyeleri baypas edebilmektedir. Belediyeler, âdeta 7 kocalı Hürmüz durumuna düşmüştür. Bu kadar belediyenin olduğu Türkiye'mizde hâlâ bir belediye bakanlığının olmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de mutlaka bir belediye başkanlığı acilen kurulmalıdır. Bu vesileyle, İçişleri Bakanlığımızın 2025 yılı merkezî yönetim bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.